Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyin Referandum Lahikası

Aziz kardeşlerimiz, 
Evvela: Cenab-ı erhamurrahiminden sizleri ve memleketimizi ve alem-i islamı cennetasa baharları terennüm edeceğimiz günlere isal etmesini niyaz ediyoruz. şer cephelerinin bütün etrafıyla kalelerinin birer birer yıkılmasını ve afakı saran bütün hadisatın nihayetinde bir iltifat-ı şahanenin ittihad-ı islamı netice verecek surette müşade etmeyi bizlere nasib etmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.

Kardeşlerim, hem alem-i islam ve bilhassa memleketimiz fevkalade günlerden geçmekte, dışarda küfür kuvvetleri içerde zındıka komiteleri bu vatanı içten ve dıştan çökerterek parçalamayı ve alem-i islamın bu ileri karakolunu düşürmek ve ümmet-i Muhammedin bu ümit meşalesini söndürmek için bütün kuvvetleriyle çalışmakta olduklarını görüyoruz.

Fakat kardeşlerim müsterih olunuz, ebedlerden gelen o kudsi ve nurani sada ve ahadis-i sahihanın işaratı ve Rabbimizin bizlere müjdeleri işaret ediyor ki bizler artık galibane devam ve kemalde olacak bir devrenin müşahidleri oluyoruz.

Bütün müjdeler şartlara tabidir. O şartlar birer birer meydana gelmektedir. Ve hikmet dünyasında Hakim-i Zülcelal hikmetle iş görmektedir. Hikmet ise eşyanın vücudunda tertibi ve tedrici iktiza etmektedir.

Memleketimizde ki hadisat-ı siyasiyeyi de bu muvacehede değerlendirmeliyiz. Bir maksad bütün bütün elde edilmezse bitamamiha terkedilmez düsturu ile mesaili mütalaa etmeliyiz. 

Saniyen; “Harici düşmanların zuhur ve tehacümünde dahili adavetleri unutmak ve bırakmak” olan bir maslahat-ı içtimaiyeyi…” nazara alarak anarşi, terör ve fitne merkezlerinin rağmına Millet Meclisimizin rey ekseriyetiyle kabul ettiği bu yeni Anayasaya mutlak kemalde ve mükemmeliyette diyerek değil şer-i şerife muvafık hürriyet-i şeriyye ve sulh-u umumiyi temine bir adım atmak, bir başlangıç yapmak manasında “EVET” demeyi vatan, millet ve islamiyet namına bir vazife addediyoruz. 
 
Salisen; Fezlekemizin mebdeinde de işaret ettiğimiz vechile memleketimize taarruz eden harici düşmanlara karşı reiscumhurumuza ve devletimize kuvvet vermek ve hükümet zaafiyeti olmaması için; hem adaletin tam tahakkuku, hürriyet i şeriyye ve şura ve cumhuriyet manalarının milletçe seçilen reiscumhurca uygulanmasının sühuleti, harici düşmanlar ve dahildeki anarşi ve fitnekerin bertaraf edilmesi, memleketin terakkisi, alem i islamca burasının merkeziyetinin tescillenmesi, darbe teşebbüsünden sonra memleketimizin liderinin arkasında olduğumuzun ümmete ve beşeriyete bir daha yüksek sesle ilanı için “EVET” diyeceğimizi duyuruyoruz.

Malumdur ki: “Desatir-i hikmet, nevamis-i hükumetle; kavanin-i hak, revabıt-ı kuvvetle imtizac etmezse cumhur-u avamda müsmir olamaz.” (Mektubat s.471)

Milletin seçtiği vekillerin adalet namına yaptıkları çalışmaların semeresiz kalmaması için kuvvetli bir icra merkezine ihtiyacı olduğu, bu tarzı,şuralar ile devleti idare eden asrı Saadetin cumhurreisleri olan Hz Ebubekir, Ömer, Osman, Ali ra ecmain de en kemalde zuhur eden idare şekline yakınlaşma gördüğümüzden “EVET” diyeceğiz.

“Evet eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal” diyen üstadımızın darbe anayasalarından, isdibdat ı mutlakadan memleketimizi kurtarmak adına atmış olduğu bu adımın tam hürriyet i şeriyyeye ve hakiki adalete, asayişin teminine mukaddime olacağını ümit ederek muvaffak olmasını arzu ediyoruz. Allah bizleri istikametten ayırmasın. Ve devletimize ve milletimize daima adil bir ahenk ve ferasetli adil idarecileri nasib etsin.

 
Hülasa: Umum Nur talebeleri asayişin manevi bekçileri olarak her vakit dış mihrakların ve zındıka komitelerinin karşısında vatan ve millet safında yer almışlardır.

Mevcut hükümetimiz ve gece gündüz milleti için çalışan gayretli Reis-i Cumhurumuzun yanında müsbet icraatlarının arkasında bir manevi kuvvet olarak duruyor ve durmaya devam ediyoruz.

İttihad-ı İslamın bu arafesinde alemi İslamın ileri karakolu ve Son kalesi olan bu vatanda külli hayırlara vesile olan bu hükümetin cuzi hatalarını nazara almadan bütün kuvvetimizle insanlığın ebedi kurtuluşunu netice verecek olan ittihat ı İslamın mayası olan bu vatan için referandum da “EVET” diyeceğiz.

Nur taleberinin umumunun aynı istikamette kanaat taşıdıklarında şüphem olmadığı bir hakikatı umum Nurcular adına açıklamakta tereddüt etmeyeceğim.

Varlığını muhalefet yaparak isbat etmeye çalışan bir siyasi gazetenin (Yeni Asya) Nurculuğu ve nur talebelerinin efkarını temsil edemiyeceği apaçık olmakla beraber, Feto terör örgütü ile aynı istikamette yayın yapması ve üzerinde siyasi kimlik ve tirajı bu husustaki düşüncemizi teyit eden bu gazetenin yine o zındıka komiteleri tarafından acınacak bir halde istimal edildiği apaçıktır.

Bu gibi zillet ve meskenet içinde şaşırmış bir güruhun Nur talebeleriyle bir alakası olmadığı Nurculuğu temsil etme gibi bir salahiyetleri olmadığını da kamuoyuyla paylaşmayı bir vazife telakki ediyorum. 

 
Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin! Şura kuvvet bulsun! Bütün levm ve itab ve nefret, heva hevese tabi olanlara olsun. Selam ve selamet, hüdaya tabi olanlar üstüne olsun. Amin. 
 
Hz. Bediüzzaman’ın hizmetkarı 
Hüsnü Bayramoğlu
Haber kategorisine gönderildi | Yorum yapın

ÇANAKKALE HARBİ SIRASINDA BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ (R.A.) NERDEYDİ?

*Bediüzzaman Said Nursi (R.A.) Çanakkale Savaşına neden katılamadı?*

  Emirdağ-2 – 13

   Sâniyen:

   Eski Harb-i Umumî’de Pasinler Cephesinde şehid merhum Molla Habib’le beraber Rusya’ya hücum niyetiyle gidiyorduk. Onların topçuları bir-iki dakika fasıla ile bize üç top güllesi atıyordu. Üç gülle tam başımızın iki metre üstünden geçip, arkada dere içine saklanan askerimiz görünmedikleri halde geri kaçtılar. Tecrübe için dedim: “Molla Habib ne dersin, ben bu gâvurun güllesine gizlenmeyeceğim.” O da dedi: “Ben de senin arkandan çekilmeyeceğim.” İkinci top güllesi pek yakınımızda düştü. Hıfz-ı İlahî bizi muhafaza ettiğine kanaatle Molla Habib’e dedim:

   “Haydi ileri! Gâvurun top güllesi bizi öldüremez. Geri çekilmeye tenezzül etmeyeceğiz.” dedim.

Okumaya devam et

Haber kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

ÇANAKKALE DESTANI

Münazarat – 50

Ey Türkler ve Kürdler, acaba şimdi bir miting yapsam; sizin bin sene evvelki ecdadınızı ve iki asır sonraki evlâdlarınızı şu gürültühane olan asr-ı hazır meclisine davet etsem… Acaba sağ tarafta saf tutan eski ecdadınız demiyecekler mi:

  “Hey mirasyedi yaramaz çocuklar! Netice-i hayatımız siz misiniz? Heyhat! Bizi akîm bir kıyas ettiniz, bizi kısır bıraktınız!” Hem de sol tarafında duran ve şehristan-ı istikbalden gelen evlâdlarınız, sağdaki ecdadlarınızı tasdik ederek demiyecekler mi ki:

   “Ey tenbel pederler! Siz misiniz hayatımızın suğra ve kübrası? Siz misiniz şu şanlı ecdadımızla bizi rabteden rabıtamızın hadd-i evsatı? Heyhat!.. Ne kadar hakikatsız ve karıştırıcı ve müşagabeli bir kıyas oldunuz!”

Okumaya devam et

Haber kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

REFERANDUMLA İLGİLİ MEŞVERET CEMAATİNİN KAMUOYUNA DUYURUSU

16 Nisan Referandumu; devletimizin bekası, vatanımızın muhafazası, memleketimizin dirayetli, muktedir, güvenilir devlet adamlarına tevdi edilmesi gibi ciddi zaruretler cihetiyle fevkalade ehemmiyetlidir.

Hazret-i Üstadımızın Tarihçe-i Hayatı şahittir ki; muazzez Üstadımız din ve mukaddesat, vatan ve memleket meselelerine kat’iyen duyarsız kalmamış, reyini, görüş ve düşüncelerini gayet açık bir biçimde beyan etmiş, efkar-ı ammeye duyurmuştur. Bizler, Meşveret Cemaati olarak, tebaiyyet sırrıyla aynı kanaat ve düşüncelerimizi şöyle hülasa ediyoruz:

1- Bu referandum basit bir siyasi tercih meselesi değil; Türkiye’nin bir varoluş meselesidir. Devletimizin sanki yeniden dirilişidir. Bu meseleye karşı asla lakayt kalınamaz.

2- İslam aleminde yaşanan dehşetli hadiseler açık bir şekilde gösteriyor ki, İslam dünyasının tek ümidi Türkiye’dir. İstikbalde ittihad-ı İslam’ın bayraktarlığını yapacak, izzet-i diniyeyi ve şehamet-i imaniyeyi gözlere gösterecek güç ve iktidar bu milletin fıtratında mevcuttur. Bu gücü kırmak, bu kuvveti dağıtmak için dehşetli senaryolar, dessas planlar sergilenmektedir. Bu ihanetlere karşı fevkalade müteyakkız olmak zorundayız.

3- Bu referandum, inşallah “Vesayet Rejimi”nin nefesini kısacak; kumpasları, dahildeki maşaları, hariçte üst akıl denilen şer güçlerini paramparça edecektir. Hem siyasi istikrara kuvvet verecek hem de ekonomik kalkınmanın daha ziyade inkişafına vesile olacaktır.

4- Bu referandum, milletimizin başına bela olan her türlü terör ve anarşi fitnesini biiznillah izale edecek, özellikle Güney Doğu Bölgemizin huzur ve sükununa hizmet edecektir.

5- Bir an mazi sahifesine ve geçmiş yılların elim bilançolarına, yaşanan sıkıntılarına nazar edelim: Bu memlekette malum tek parti döneminde Nur Talebelerine yapılan zulümler, hapisler, zindanlar, işkenceler, irtica yaygaraları… Başörtü üzerine koparılan fırtınalar… Bakın nerelerden nerelere geldik!..

Bugün artık din ve mukaddesata vurulan prangalar kırılmıştır. Bu cihetle de referandum, mühim bir dönüm noktasıdır. 16 Nisan’dan sonra İslami hizmetlerin daha ziyade önü açılacaktır, inşaallah.

6-  Bediüzzaman Hazretleri şöyle buyurmaktadır:  “Bence yol ikidir: Mizanın iki kefesi gibi; birinin hıffeti, ötekinin sıkletine geçer. Ben tokadımı, Antranik ile beraber Enver’e, Venizelos ile beraber Said Halîm’e vurmam. Nazarımda, vuran da sefildir.” (Sünuhat, 55)

Evet, mizan bellidir. Terazinin iki gözü vardır, bir üçüncüsü yoktur. Evet bizler bu işin ciddiyetini müdrikiz. Bu görev ve sorumluluğun şuuru içindeyiz. Bu mananın tahakkuku için fert fert elimizden gelen bütün gayreti sergileyecek, “EVET” diyecek, devletin yanında olacak, milli ve manevi seferberliğimizi efkar-ı ammeye göstereceğiz.

7-  İmam-ı Şafi (R.A.) ne güzel söylemiş ve ne kadar ibretli ve hikmetli bir esas belirlemiş, bir mihenk ortaya koymuştur: “Fitne zamanı düşman okunu takip edin. O sizi Hak ehline götürecektir.”

Bakın etrafınıza, dahil ve hariçteki bütün ihanet odakları, hıyanet şebekeleri, bütün anarşist ve teröristler, din ve ahlak düşmanları, “Avrupa zalim kafirleri”, “Asya münafıkları”, adi ve alçak yalanlarla, karanlık planlarla efkar-ı ammeyi bulandırmaya, vatandaşlarımızı “Hayır!” tuzağına düşürmek için gece gündüz hainane çalışmaktadırlar. Maalesef bazı safdilleri de yanıltmaktadırlar.

Bizler, düşman oklarının neyi hedef aldığını, kimleri vurduğunu gayet iyi biliyoruz.

Bizler, kendi öz vatandaşına kurşun sıkanları, terör ve anarşiye çanak tutanları, çapulcuları çok iyi tanıyoruz.

Bizler, bu seviyesizlerin kirli ve kanlı ayak oyunlarına asla alet olmayacağız.

8-Duanın tesiri azimdir.” Bir dönüm noktasındayız. Hazret-i Üstadımızın beyan buyurduğu gibi dua külliyet kesbederse kabule karin olur. Bin yıldır din-i İslama hizmet eden bu kahraman milletin evlatlarını Cenab-ı Hak bin bir esmasıyla muhafaza etsin, memleketimizi, askerlerimizi, emniyet güçlerimizi korusun, devletimize zeval vermesin.

Elhasıl, akl-ı selimin, vicdan-ı umuminin ve kalb-i küllinin tercih ve yolu “EVET”tir. Çünkü “EVET” tercihi; milletimizin unutulmaz tarihi bir zaferi, Türkiye’nin yeniden dirilişi ve güveni, hepimizin topyekün tazelenen bir şevki ve yükselen bir değeri olacaktır, inşaallah.

Bu kararımız; vicdanımızın sesi, birlik ve dirliğimizin nefesidir.

Evet, bu nefes susmayacak, bu ses kısılmayacaktır.

Evet, vatan bizim, bayrak bizim, ezan bizim, mühür, imla ve imza bizimdir!

Ümitvar olunuz! Şu istikbal inkılabı içinde, en yüksek gür sada İslamın sadası olacaktır!”

Duyuru kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey Referanduma ‘Evet’ diyeceğini açıkladı

Anayasa değişikliği referandumunda ‘evet’ diyeceklerini belirten Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin mutlak vekili Hüsnü Bayramoğlu, “Bütün şer güçlerin Türkiye’ye yönelik saldırılarda bulunduğu bir dönemde elbette bizler Nur talebeleri olarak referandumda ‘evet’ diyeceğiz.

Risale-i Nur Cemaati olarak bizler, sadece referandumda ‘evet’ demekle kalmıyor, ne pahasına olursa olsun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında olduğumuzu ve onu desteklediğimizi ilan ediyoruz. Birileri sürekli yalanlar üzerinden Sayın Erdoğan’a ve bizlere saldırıyorlar fakat bu saldırılar bizleri hakikat yolumuzdan döndüremeyecektir” dedi.

Haber kategorisine gönderildi | Yorum yapın

KAMUOYUNA DUYURU

10 Aralık gecesinde İstanbul’da fedakar, kahraman polislerimizi hedef alan hain, alçak, meş’um saldırıyı şiddetle telin ediyoruz. Kahhar-ı Zülcelal bu terör örgütlerini, bu şerefsiz kaselisleri, fitne ve fesat şebekelerini, din ve vatan hainlerini kahru perişan eylesin, nefeslerini kessin. Şehitlerimizi Cennet-İ Firdevs ile mükafatlandırsın; ailelerine sabr-ı cemil bahşetsin. Yaralı kardeşlerimize de acil şifalar ihsan eylesin. Milletimizin başı sağ olsun. Resul-ü Ekrem (A.S.M) hürmetine bu mübarek gecede Alem-i İslamın ve memleketimizin üzerindeki oynanan oyunları ve bütün fitneleri izale eylemesini, Cenab-ı Erhamürrahiminden niyaz ederiz.

Haber kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Halep ve Bayırbucaktaki kardeşlerimiz için acil yardım kampanyası

img-20161205-wa0002

Karaman Sivil Toplum Platformu olarak  Halep ve Bayırbucaktaki kardeşlerimiz için acil yardım kampanyası başlattık. Bölgede yaşanan drama sessiz kalmanın ne insanlığa ne müslümanlığa ne de kardeşliğe sığmayacağını belirtiyor duyarlı halkımızın acil un toplama kampanyamıza destek vermelerini ümit ediyoruz.

img-20161205-wa0000

 

Haber kategorisine gönderildi | , , ile etiketlendi | Yorum yapın

FETÖ’de yükselmenin şartı Risale-i Nur’u bozmakmış

FETÖ’de yükselmenin şartı Risale-i Nur’u bozmakmış

FETÖ’nün, Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerin yanında Risale-i Nur’ları da amacına alet ettiği bir kez daha görüldü

Okumaya devam et

Haber kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez: FETÖ üzerinden Said Nursi ve Risale-i Nur’a bakmak fitnedir

Haber kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Risale-i Nur’u sulandırmak isteyen hainler ifşa oldu

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin talebesi ve hizmetkarı Hüsnü Bayramoğlu ağabeyden FETÖ açıklaması

Bismihi Sübhanehu

Aziz Kardeşlerimiz

Cenab-ı Rabbül Alemin’e nihayetsiz hamd-ü sena ederiz ki bu vatanı ve bu vatandaki Hükümet-i Cumhuriye’yi büyük bir fitneden ve beladan muhafaza etti. Vatanın dört bir yanında kahraman ve necib Türk Milleti ve gençliğinin uymadığını ve her ne pahasına olursa olsun şehamet-i imaniyenin tecellisi olarak darbecilere meydan okuduklarını iftihar ile müşahede ettik. Hemen şunu ifade edelim ki bu terör örgütü ve mensupları vatanımıza ve hükümetimize ve memleketimize isyan ve ihanet etmeden çok evvel Kur’an’a ve İslam’a ve Kur’an’ın bu asrın fehmine bir dersi olan Risale-i Nur’a ihanet etmişlerdir. Aynı zamanda Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’ye ihanet etmişlerdir. O mübarek Üstadımızın tamamen Kur’an’dan ve sünnetten tebellür edip inikas eden mesleğine ve meşrebine ihanet etmişlerdir ve seneler evvel Hükümetimizi ikaz ettiğimizde ifade ettiğimiz husus ki; bu kadar manevi değerlere ihanet eden bir güruh ve başındakiler, bundan sonra herşeye ihanet edebilir, öyle kanaatımız var ki kökü dışarda, dallar ve budakları içerde olan zındıka komitesi bu örgütü tamamen emrine almış ve aziz vatanımıza karşı emellerini gerçekleştirmek üzere istimal ediyorlar diye ifade etmiştik.

Okumaya devam et

Haber kategorisine gönderildi | Yorum yapın